Archive for Eylül, 2016
KARNABAHARI PİŞİRMEDEN ÖNCE
Kış aylarına girmek üzereyiz ve tezgahları kar gibi beyazlığı ile süsleyecek olan karnabahara kavuşma zamanı geldi. Her telden püf noktalarından ve pratik olmaktan bahsediyorum ya sıra KARNABAHARDA. Read the rest of this entry »
ÇALI SÜPÜRGESİ
Ah bu süpürge yok mu hani ÇALI olan. Her telden işe yarayan. “Saçımı süpürge ettim” deyimine bile konuk olmuş 🙂 Herkes sihirli değneğim olsa şunu yapardım yok yok bunu yapardım der ya ben tam tersi keşke bir uçan çalı süpürgem olsaydı da oradan oraya uçsam, sevdiklerimin yanında şıp diye olsam. Diyeceksiniz ki sihirli değnek ile de bunu yapabilirsin! Ama gökyüzünde süzülerek, bulutlarla dans ederek gidemem ki, sihirli değnek ile.
Çizgi filmlere bile konu olmuştur. Ancak her daim kötü cadı rollerinde yardımcı oyuncu olarak rol almıştır, çalı süpürgesi. Bu ön yargıyı kırmak için çalı süpürgesi istiyorum tabi ki sihirli olanından 🙂 İyi cadılarında olduğu ve onlarında çalı süpürgesi olduğunu ispatlamak için. Read the rest of this entry »
PRATİK CEVİZ KIRMA YÖNTEMİ
Her telden pratik olmak gerekli, zamanla yarışıyoruz. Ceviz kırmanın da bir adabı, püf noktası varmış. Ceviz deyip geçmeyelim, kabuğu kalın görünse de ince ve narin bir yapısı var. Kafasına kafasına taşla çekiçle vurmakla olmuyor, ölçüyü ayarlayamadığımız zaman un ufak oluveriyor. İşte tam da bu noktada sizlerle hem pratik hem de kolay bir yöntem paylaşacağım. Videolu anlatımı ile daha kolay anlaşılır bir püf nokta. Read the rest of this entry »
DON KİŞOT’UN YENİ VERSİYONU
Küresel ısınma ile mevsimler bile birbirine girdi. Güneş adeta kavuruyor, dokunduğu yerde iz bırakmayı da ihmal etmiyor. Eskiden ev satın alırken batı cephesi ya da güney cephesi olsun, aman ki aman güneş girmeyen eve doktor girer cümlelerinden yola çıkılırdı. Gelelim şimdi ki zamana ve sonuç doğu cephesi hatta ve hatta güneş evin içinden sadece süzülerek geçsin isteniliyor. Ankara da bile klimasız ya da vantilatör olmadan olmuyor.
Bir oh çektim, oğlum nihayet uyudu. Sıcak mı sıcak evin tüm pencereleri açık olmasına rağmen. Dolayısıyla da bebeğim uyumakta zorlandı. Rüzgar bile uzaklara kaçmış olacak ki yaprak bile kıpırdamıyor. Suyun içinde ki buz saniyeler içinde eridi. Tek çarem kaldı!!! Ardiye odasına koşar adımlarla kurtarıcımı saklandığı yerden çıkarmak. Marş marş ileri. Bebeğim uyanmadan kurtarıcımı bulmalıyım. Read the rest of this entry »
ÎMECE USULÛ
Zamanla bazı şeylerin yerleri, sıfatları, usulü değişir ya da zamana ayak uydurur. Her daim büyüklerimizden, atalarımızdan duyarız ” Ah ah nerede o eski zamanlar, nerede bizim zamanımızda ki ar, edep, terbiye, yardımlaşma, bayramlar …” gibi cümlelere hepimiz aşinayızdır. Haklılar elbet. Ne o eski bayramlar ne de o eski saygı, sevgi kaldı. Belki içinizde var, elbet yüzde onluk kısıma dahil olanlar. Read the rest of this entry »
WAFFLE; TATLI BİR KAÇAMAK YAPALIM MI?
Tatlı bir kaçamağa hepimizin ihtiyacı oluyor. Saat, gün, mekan nafile… O kriz anı geldiğinde dünya bile dönmüyor. Dönen tek şey yuvalarından fırlayan GÖZLER 🙂
Hem çikolatanın, hem de meyvenin bir arada tutkuyla birbirlerine bağlandığı o vazgeçilmez kaçamak anı WAFFLE olsa gerek… En azından benim için öyle ve bana katılanlar var ise hemen iş başına derim. Öyle bir tarif paylaşacağım ki ileride bir waffle dükkanım olursa şayet, dersiniz ki “vay ben de bu tarifi biliyorum” 🙂 Read the rest of this entry »
KİMİ, KİME EMANET EDİYORSUNUZ?!!!
Şehit kızı bize emanet diye reklam panolarını doldurmuşlar. Kimi, kime emanet ediyorsunuz â dostlar?!!! Ülke de terör, tecavüz, ışid, darbeci daha bilumum kötülük varken mi afiş asıyorsunuz ve üzerine de utanmadan, sıkılmadan “BİZE EMANET” yazıyorsunuz. Yazık yahu! Ülkede cinsiyet ve yaş farketmeksizin tecavüz olayları aldı başını gitti. Hani ben kendime derdim pollyana diyede ama sizinki başka bir kafa, ne içtiyseniz bize de söyleyin ki sizin baktığınız gibi görelim. Umut oldu mu sana hayal.
Sosyal medyalarda, gazetelerde, afişlerde, gözünüzün görebileceği kulağınızın duyabileceği her yerde bunlara bir dur demeli deniyor denmesine de kimsenin harekete geçmeye mecali bile kalmadı.
Çocuklarımızı güvenle parka bile götüremez olduk. Hadi parka gitmek lüks oldu diyelim peki evimizin önüne ne demeli? Read the rest of this entry »